HEYECANLA BEKLENEN RÖPORTAJ: TUBA BENİAN

Geçtiğimiz hafta sizlere Tuba Benian ile röportaj yapacağımı sosyal medyadan duyurmuştum. Ve beklenen röportajı haftasonu gerçekleştirdik. Tuba hanımı küçük cücem Erwoşla ziyarete gittik. Sizler için çoooook keyifli bir de röportaj gerçekleştirdik. Birbirinden şık tasarımların içinde resmen kendimi kaybettim. Haute couture tasarımlar yaptığı gibi Floryada bulunan butiğinden de gidip alışveriş yapmanız mümkün...
Kendisine bizi misafir ettiği için çok teşekkür ediyor ve dünyalar tatlısı Tuba hanım' ın kokoş kızı İloşu yanaklarından öpüyorum :)

Böyle bir butiğe gelipte süslenmemek olmaz :)

 
·         Kisaca kendinizi anlatirmisiniz ?
2001 İstanbul Bilgi Üniversitesi Medya ve İletişim Sistemleri Mezunuyum. Medyada geçen yıllarımda sektördeki bazı dergiler için styling çalışmaları yaparken moda tutkusunun önüne geçemeyerek Lasalle Academy'de Moda Tasarımı eğitimi aldım.
Aynı zamanda profesyonel olarak da binicilikle ilgileniyorum ve halen çeşitli yarışmalara katılıyorum. 2010 Mayıs ayında kendi atölyemi ve ekibimi kurarak uzun yıllardan beri tutkunu olduğum moda ve biniciliği, kurduğum moda markasıyla birleştirdim. Kişiye özel hazır giyim ve haute couture koleksiyonlarımı ”Tuba Benian” markasıyla, binicilere özel tasarladığım koleksiyonlarımı ise ”Tua by Tuba Benian” line'ı altında Akmerkez Pop Up Store, Galata Building, Erenköy Noor Butik, İzmir Sisters & Designers, Ankara Me & Designers, Amerika Take 5 Boutique ve Nişantaşı’ndaki Concept Storelarda bulabilirsiniz.
Modaya ilgim hep vardı. Üniversitedeki Moda Tasarımı Eğitimimin çok öncesinde Kız Meslek Lisesi mezunu olduğum için temelden gelen bir çizim ve tasarlama alışkanlığım zaten var. Eskiden beri çevreme fikir vermeye, insanların kıyafetlerini kombinlemeye bayılırım. Çeşitli alternatifler üretmek, hiç denenmemişi  yapmak ve sınırları zorlayarak çevremi şaşırtmak beni hep mutlu etmiştir. Ben içimden gelen bu tutkuyu, aşık olduğum binicilikle besleyerek birleştirdim ve ortaya tutkuyla yaptığım bir iş çıktı. Tuba Benian Markası da atların aşkıyla doğmuş oldu.
 
·         Tasarim yaparken nelerden ilham alirsiniz?
Hepsinin farklı bir hikayesi ve anısı var aslında. Bir tasarımcı dinlediği bir müzikten, yaşadığı bir olaydan, bir şehirden kısacası her şeyden etkilenir ve yasadığı duygu yoğunluğuyla bir koleksiyon çıkar ortaya. Benim koleksiyonlarımın hikayeleri de her seferinde farklı gelişiyor. Bazen tarihte bir donem bazen de yasanmış güzel bir anı koleksiyonumun çıkış teması olabiliyor. Ama en çok doğadan, atlardan ve kızıma okuduğum masallardan ilham alıyorum.
·         Sizin icin moda ve stil sahibi olmak ne demek ?
Aslında moda sadece giyinmek değil, bir yaşam şeklidir. Gittiğimiz mekanlar, bindiğimiz araba, satın aldığımız ürünler, seyrettiğimiz herşey, konuşma şeklimiz ve hatta esprilerimiz bile.
Konu kıyafetlere gelince ise, moda tasarımdan farklı olarak, bir kısır döngü içerisinde kendini durmadan yenileyerek tekrarlayan bir giyim tarzıdır diyebiliriz. Kısaca moda hayatın her anında vardır. Stil sahibi olmak ise bu herşeyin içinde kendine ait olanı bulmak ve modayı kendine yorumlamak diyebiliriz. Ben her zaman kişinin kendi tarzından ödün vermemesi taraftarıyım. Bunu da var olan trendlerle harmanlayıp, kendi yorumumuzu da katarsak elde edebiliriz.
 
 
 
·         Gardrobunuzun vazgecilmez parcalari ?
Bele hafifçe  oturan iyi kesimli siyah bir ceket. Kendim tasarladığım veya iyi bir markaya yatırım yaptığım fit bir siyah elbise..  İyi kuplu beyaz bir gömlek. Klasik ve zamansız bir palto ve olmazsa olmaz aksesuarlarım.
·         Stil ikonlariniz kimler
Zoe Saldana, Audrey Hepburn, Kate Middleton ve elbette Coco Chanel J
·         Bu kis alisverise cikacak olsaniz alacaginiz 3 parca ne olur? Neden?
1.       İyi kesimli bele hafifçe  oturan siyah bir ceket alırdım. Klasik ve zamansız bir parça olduğu için.
2.       Sezonun pastel ve bonbon tonlarındaki paltolardan mutlaka edinirdim. Çünkü modern romantik havasını, hafif maskülen parçalarla giyerek, şeker kız görünümünden, güçlü ve sofistike çalışan kadın profiline dönüştürmek eğlenceli olurdu.
3.       Yeşil kadife bir takım. Yeniden yorumlanan barok akımından beyaz dore bir gömlekle kombinleyip modern bir barok havasına bürünmek isterdim.
·         Nerelerden alisveris yaparsiniz? Sevdiginiz yerli ve yabanci markalar?
Genelde kendi tasarımlarımı giyiyorum. Onun dışında designer storelarda çok değişik ürünler buluyorum. Galata’daki butikleri çok seviyorum, inanılmaz güzel şeyler buluyorum ve ister yurt içi ister yurt dışı olsun, gittiğimiz beldelerde sokak arasındaki dükkanlardan alış veriş yapmaya da bayılırım. Markalara gelince Valentino, Michael Kors ve Giorgio Armani’den almayı seviyorum. Yerli markalardan ise Network’u ve VK2’yi başarılı buluyorum ve ürünlerini beğenerek alıyorum.
·         Bu senenin en cok begendiginiz trendleri, renkleri?
Bu sezon hakim olan sadeliği ve yalın çizgileri çok sevdim. Kalıp gibi duran paltolar, büyük hacimler, bel ve kalça kısmında daralan düğmeli formlar, redingot paltolar, kadifeler, asil, yumuşak ve kompakt kumaşlar sevdiğim trendler arasında. Diğer yandan yenilenen barok akımından, viktoryen tarzı gömlekleri, kalkık yakaları, neo dantel elbiseleri ve yere kadar uzanan etekleri de inanılmaz beğenerek giyeceğim bu sene.
Limon kabuğu, üzüm yeşili, şeftali, gelincik kırmızısı, zümrüt ve monaco mavisi ise sezonun en sevdiğim renkleri.
 
 
 
 
 
·         Sizce sik olmak icin neler yapilmali?
Trendlerin kölesi olmadan bilinçli alış veriş yaparak ilk adımı atmış oluruz. Başka bir değişle trendleri kendi tarzınıza uyarlamak en doğrusudur. Modanın hiçbir zaman değişmeyen altın kurallarına bağlı kalarak kendi tarzınızı yaratabilirsiniz. Modanın dikkat edilmesi gereken küçük detayları vardır ve bunlara dikkat edip uyguladığınızda küçük trend değişimlerini de ekleyerek her daim kendi trendsetterınız olabilirsiniz. Kendi stilinizi oluşturmanız hiç de zor değil. Bunu yaparken elbette trend değişimlerini göz ardı etmeyin.
Bence herkes kendinin stylisti ve moda gurusu olabilir. Tek yapmamız gereken kendimizi iyi tanımak.  Gidilecek ortama , mekana ve hava şartlarına uygun giyinmek. Sade olan her zaman en şıktır. Klasiklerinizi trend parçalarla giyerek eğlenceli kombinler de oluşturabilirsiniz.
·         Genc tasarimcilara markalasmak icin neler önerirsiniz
Mesleğiniz ne olursa olsun, işinizi büyük bir aşkla yapmak ilk tavsiyem olacaktır. Hayallerinizin peşini asla bırakmayın. Okul çıkışlarında, medikal yayıncılıkla ilgilenen babamın kitabevindeki anatomi kitaplarını karıştırırken, iskeletlerin üzerine elbise çizerek gelecekte yapmak istediği mesleğin yayıncılık olmadığının sinyallerini ısrarla veren bir tasarımcı olarak, genç beyinlere; işlerine olan tutkunun ilk sırada yer almasının ne denli önemli olduğunu söylemek isterim.
Planlı ve disiplinli çalışmak, bir uzmanla iyi bir fizibilite raporu hazırlamak ve geleceğe yönelik planları yaparken bütçeyi iyi belirlemek önemlidir. Marka danışmanları bu anlamda iyi birer rehber olabilir. Markanın kurumsal kimliğinin oluşmasında yapılacak çalışmalar profesyonel bir destek ister. Daha sonraki adımlar ise katılınacak fuarların ve defilelerin belirlenmesi, markanın nerede konumlanacağı, fiyat aralığı, hazır giyim markası ise üretimin fason olarak mı yoksa özel bir ekip tarafından mı gerçekleştirileceği gibi detayların da iyi planlanması gerekir. Örneğin; çeşitli satış noktalarında yer alarak daha geniş kitlelere ulaşılması gibi.  Ne yazık ki sektörümüz Türkiye’de desteklenmiyor, bu yüzden marka ile ilgili kararları alırken çok iyi düşünmek ve danışmak gerekiyor.
Son olarak genç tasarımcılara, sosyal sorumluluk projelerinde yer almalarını ve yardım kampanyalarından tasarımcı desteğini eksik etmemelerini tavsiye etmek isterim.